Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin

89,5 Radyo Hilal
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» necip fazil ayasofya hitabesi
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimeCuma Mart 02, 2012 7:40 am tarafından cihan sanli

» osmanli hangi bolgeyi ne kadar yonetti
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimeC.tesi Şub. 25, 2012 7:17 am tarafından cihan sanli

» misvakin onemi
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePtsi Şub. 20, 2012 6:58 am tarafından cihan sanli

» cay nasil demlenir
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePerş. Şub. 09, 2012 6:46 pm tarafından cihan sanli

» Aksam namazi guzel bir animasyon
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePerş. Şub. 09, 2012 7:54 am tarafından cihan sanli

» seyh sait...
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 8:45 am tarafından cihan sanli

» kemali desifre
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 8:33 am tarafından cihan sanli

» Günlük hayatta hangi isim, kaç kere, ne için zikredilmeli?
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 7:20 am tarafından cihan sanli

» Resulullah efendimizi taniyipta sevmeyen yoktur
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimeCuma Ocak 27, 2012 8:52 am tarafından cihan sanli

En iyi yollayıcılar
cihan sanli
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
şerife sedef
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
Murat Eyce
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
gülşen
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
fatih
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
sevdali gozler
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
muhammedali
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
deruni
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
goramaz58
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
SiyahNur
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_lcapResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_voting_barResûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 I_vote_rcap 
Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 143 kişi Çarş. Ağus. 09, 2017 5:24 am tarihinde online oldu.

 

 Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
şerife sedef

şerife sedef


Mesaj Sayısı : 146
Kayıt tarihi : 06/10/09
Yaş : 40
Nerden : sivas

Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Empty
MesajKonu: Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2   Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2 Icon_minitimeSalı Kas. 09, 2010 11:26 pm

Peygamber Efendimizin bir başka hususiyeti, dünyaya sünnetli ve göbeği kesilmiş olarak gelmiş olmasıydı.2 Sırtında, iki kürek kemiği arasında, tam kalbinin hizasında Nebîlik mührü "Hâtem-i Nübüvvet" bulunuyordu. Üzerleri tüylü, kabarık, kırmızımtırak inci gibi benlerin bir araya gelmesinden meydana gelmiş ve keklik yumurtası büyüklüğündeydi. Bu mühür, Resûl-i Ekrem Efendimizin beklenen son peygamber olduğunun bir alâmeti idi.



Ashabdan Sâib bin Yezid, Resûl-i Ekrem Efendimizin "Nübüvvet Mührü" ile ilgili olarak şöyle der:



"Çocukluğumda, teyzem beni Nebiyy-i Ekremin (a.s.m.) yanına götürüp, ‘Yâ Resûlallah, şu yeğenimin ayağında ıztırabı var’ dedi.



"Resûlullah eliyle başımı sığayıp, bana bereket duâ etti. Sonra abdest aldı. Abdest suyundan içtim. Sonra arkasında durdum ve iki omuzu arasında çadırın koca düğmeleri [yahut keklik yumurtası] gibi olan Hatem-i Nübüvveti gördüm."3



Hazret-i Ali de (r.a.) Resûl-i Ekremi tarif ve tavsif ederken, "İki küreği arası enli, kendisinin peygamberlerin sonuncusu olduğu kürekleri arasındaki Peygamberlik Hâteminden belliydi" der.



Abdülmuttalib’e verilen müjde



Kâinatın Efendisi Peygamberimiz dünyaya geldiği sırada dedesi Abdülmuttalib, Kâbe civarında Kureyş’in ileri gelenlerinden birkaçı ile oturmuş sohbet ediyordu. Kendisine haber verildi. Son derece sevinen Abdülmuttalib, bir anda kendisini nurtopu torununun yanında buldu. Kucakladı, öptü, kokladı... Sonra da oğlu Ebu Tâlib’e teslim ederek, "Bu çocuk sana emanetimdir. Bu oğlumun şânı, şerefi yüce olacaktır" diye konuştu.



Abdülmuttalib, bu mes’ud hâdisenin hatırı için Kâinatın Efendisinin doğumunun yedinci günü develer, davarlar kestirerek Mekke halkına üç öğün ziyafet çekti. Ayrıca şehrin her mahallesinde develer kurban ederek insan ve hayvanların istifâdesine bıraktı.



Nur çocuğa isim verildi: Muhammed (a.s.m.)



Umumi ziyafetten sonra nurtopu Efendimize ne ad koyduğunu dedesinden sordular. Şu cevabı verdi:



"Muhammed."



"Neden atalarından birinin ismini takmadın da bu ismi verdin?" dediler. Cevabı şu oldu:



"Allah’ın ve insanların onu övmelerini istediğim için."



Gerçekten, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Allah’ın, insanların ve meleklerin senâsına eşsiz bir surette mazhar olmuş dünya üzerinde tek şahsiyettir. Çünkü, o bu övgüye, bu alâka ve sevgiye ve bu hürmete lâyıktı. Bu medhi, bu muhabbeti eşsiz îmânı, ihlâs ve samimiyeti ve en güzel, en üstün ahlâkıyla hak etmişti. Bunun içindir ki, onun medih makamına erişecek hiçbir fânî olmamış ve olamaz.



* * *



Efendimizin Dünyayı Teşrifleri Sırasında Meydana Gelen Harika Hâdiseler





Kâinatta en büyük hâdise hiç şüphe yok ki, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) dünyaya teşrifleri hâdisesidir. Çünkü, hilkat ağacının çekirdeği odur. Kàdir-i Zülcelâl, onun gelişini takdir etmemiş olsaydı, kâinat da, insan da olmayacaktı. Dolayısıyla imtihan dünyasının kapısı da açılmayacaktı. "Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, Nûr-u Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer o âlem-i kebir, bir şecere tahayyül edilirse, Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi [meyvesi] olur. Eğer dünya mücessem bir zîhayat farzedilirse, o nur onun ruhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur."1



İşte, "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri [kâinatı] yaratmazdım" kudsî hadisi, bu sırra işaret etmektedir.



Ayrıca, Efendimizin risâleti diğer peygamberler gibi hususî değil, umumi ve cihânşümûldür. Buna binâen elbette dünyaya teşrifleri esnasında birtakım hârikâ hâdiseler vücuda gelecekti. Ve bu hâdiseler akıl ve basîret sahiplerini düşünceye sevkedecekti. Peygamber Efendimizin bir başka hususiyeti, dünyaya sünnetli ve göbeği kesilmiş olarak gelmiş olmasıydı.2 Sırtında, iki kürek kemiği arasında, tam kalbinin hizasında Nebîlik mührü "Hâtem-i Nübüvvet" bulunuyordu. Üzerleri tüylü, kabarık, kırmızımtırak inci gibi benlerin bir araya gelmesinden meydana gelmiş ve keklik yumurtası büyüklüğündeydi. Bu mühür, Resûl-i Ekrem Efendimizin beklenen son peygamber olduğunun bir alâmeti idi.Ashabdan Sâib bin Yezid, Resûl-i Ekrem Efendimizin "Nübüvvet Mührü" ile ilgili olarak şöyle der:"Çocukluğumda, teyzem beni Nebiyy-i Ekremin (a.s.m.) yanına götürüp, ‘Yâ Resûlallah, şu yeğenimin ayağında ıztırabı var’ dedi."Resûlullah eliyle başımı sığayıp, bana bereket duâ etti. Sonra abdest aldı. Abdest suyundan içtim. Sonra arkasında durdum ve iki omuzu arasında çadırın koca düğmeleri [yahut keklik yumurtası] gibi olan Hatem-i Nübüvveti gördüm."3Hazret-i Ali de (r.a.) Resûl-i Ekremi tarif ve tavsif ederken, "İki küreği arası enli, kendisinin peygamberlerin sonuncusu olduğu kürekleri arasındaki Peygamberlik Hâteminden belliydi" der.Abdülmuttalib’e verilen müjdeKâinatın Efendisi Peygamberimiz dünyaya geldiği sırada dedesi Abdülmuttalib, Kâbe civarında Kureyş’in ileri gelenlerinden birkaçı ile oturmuş sohbet ediyordu. Kendisine haber verildi. Son derece sevinen Abdülmuttalib, bir anda kendisini nurtopu torununun yanında buldu. Kucakladı, öptü, kokladı... Sonra da oğlu Ebu Tâlib’e teslim ederek, "Bu çocuk sana emanetimdir. Bu oğlumun şânı, şerefi yüce olacaktır" diye konuştu.Abdülmuttalib, bu mes’ud hâdisenin hatırı için Kâinatın Efendisinin doğumunun yedinci günü develer, davarlar kestirerek Mekke halkına üç öğün ziyafet çekti. Ayrıca şehrin her mahallesinde develer kurban ederek insan ve hayvanların istifâdesine bıraktı.Nur çocuğa isim verildi: Muhammed (a.s.m.)Umumi ziyafetten sonra nurtopu Efendimize ne ad koyduğunu dedesinden sordular. Şu cevabı verdi:"Muhammed.""Neden atalarından birinin ismini takmadın da bu ismi verdin?" dediler. Cevabı şu oldu:"Allah’ın ve insanların onu övmelerini istediğim için."Gerçekten, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Allah’ın, insanların ve meleklerin senâsına eşsiz bir surette mazhar olmuş dünya üzerinde tek şahsiyettir. Çünkü, o bu övgüye, bu alâka ve sevgiye ve bu hürmete lâyıktı. Bu medhi, bu muhabbeti eşsiz îmânı, ihlâs ve samimiyeti ve en güzel, en üstün ahlâkıyla hak etmişti. Bunun içindir ki, onun medih makamına erişecek hiçbir fânî olmamış ve olamaz.* * *Efendimizin Dünyayı Teşrifleri Sırasında Meydana Gelen Harika HâdiselerKâinatta en büyük hâdise hiç şüphe yok ki, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) dünyaya teşrifleri hâdisesidir. Çünkü, hilkat ağacının çekirdeği odur. Kàdir-i Zülcelâl, onun gelişini takdir etmemiş olsaydı, kâinat da, insan da olmayacaktı. Dolayısıyla imtihan dünyasının kapısı da açılmayacaktı. "Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, Nûr-u Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer o âlem-i kebir, bir şecere tahayyül edilirse, Nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi [meyvesi] olur. Eğer dünya mücessem bir zîhayat farzedilirse, o nur onun ruhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur."1İşte, "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri [kâinatı] yaratmazdım" kudsî hadisi, bu sırra işaret etmektedir.Ayrıca, Efendimizin risâleti diğer peygamberler gibi hususî değil, umumi ve cihânşümûldür. Buna binâen elbette dünyaya teşrifleri esnasında birtakım hârikâ hâdiseler vücuda gelecekti. Ve bu hâdiseler akıl ve basîret sahiplerini düşünceye sevkedecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.karavasar.tr.gg
 
Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-4‏
» Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-5‏
» Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-9‏
» Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-6‏
» Resûl-i Ekrem Efendimizin Dünyaya Teşrifleri-7‏

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin :: (¯`·._.·[ İSLAMÎ KONULAR ]·._.·´¯) :: Kuran-ı Kerim-
Buraya geçin: