Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin

89,5 Radyo Hilal
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» necip fazil ayasofya hitabesi
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimeCuma Mart 02, 2012 7:40 am tarafından cihan sanli

» osmanli hangi bolgeyi ne kadar yonetti
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimeC.tesi Şub. 25, 2012 7:17 am tarafından cihan sanli

» misvakin onemi
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePtsi Şub. 20, 2012 6:58 am tarafından cihan sanli

» cay nasil demlenir
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePerş. Şub. 09, 2012 6:46 pm tarafından cihan sanli

» Aksam namazi guzel bir animasyon
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePerş. Şub. 09, 2012 7:54 am tarafından cihan sanli

» seyh sait...
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 8:45 am tarafından cihan sanli

» kemali desifre
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 8:33 am tarafından cihan sanli

» Günlük hayatta hangi isim, kaç kere, ne için zikredilmeli?
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePaz Şub. 05, 2012 7:20 am tarafından cihan sanli

» Resulullah efendimizi taniyipta sevmeyen yoktur
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimeCuma Ocak 27, 2012 8:52 am tarafından cihan sanli

En iyi yollayıcılar
cihan sanli
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
şerife sedef
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
Murat Eyce
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
gülşen
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
fatih
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
sevdali gozler
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
muhammedali
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
deruni
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
goramaz58
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
SiyahNur
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_lcapMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_voting_barMEKKE SEHRI VE YUCE KABE I_vote_rcap 
Kimler hatta?
Toplam 6 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 6 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 143 kişi Çarş. Ağus. 09, 2017 5:24 am tarihinde online oldu.

 

 MEKKE SEHRI VE YUCE KABE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
cihan sanli

cihan sanli


Mesaj Sayısı : 354
Kayıt tarihi : 28/09/09
Yaş : 39
Nerden : SUUDIARABISTAN

MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Empty
MesajKonu: MEKKE SEHRI VE YUCE KABE   MEKKE SEHRI VE YUCE KABE Icon_minitimePerş. Ekim 01, 2009 3:02 am

İslâm Tarihinde mukaddes Mekke şehri ve içerisinde bulunan Mescid-i Haram ve onun içinde yüce Kâbe büyük ve önemli bir yer tutar. Çünkü bu şehirde birçok peygamberin vazife yapması, Kabe'nin, müslümanların kıblesi olması, İslamda hac ve tavaf ibadetlerinin bu şehire tahsis edilmesi, daimi olarak Mekkeye, dinî bir merkez vasfı kazandırmıştır. Her taraftan gelen hacıların, ziyaretçilerin kestikleri kurbanlar, yaptıkları alış-verişlerle mühim bir ticaret merkezi olan Mekke, Kâbe ile de manevî merkez sıfatını hiç kaybetmemiştir.

Kabe'yi , Allahü Teâlâ'nın emriyle önce Melekler, sonra Hazreti Adem ve ve Şit Aleyhisselam; peygamberlerden son olarak da İbrahim Aleyhisselam ile oğlu Hazreti ismail inşa etmişlerdi.. Daha sonraları insanların ortak çalışmalarıyla zaman zaman yeniden yapılmış, tamir ve değişiklikler görmüştür.
Kâbede Mübarek Vazifeler



Kabe'deki mukaddes vazifeleri eskidenberi yapan ve ellerinde tutan Araplar, bunları büyük bir şeref olarak kabul ederlerdi. Bu vazifeler arasında en mühimleri; Kabe'nin anahtarlarını elinde tutmak olan Hicâbet Zemzem suyunu ve hacıların su işlerini idare etmek olan Sikâye; ziyaretçileri barındırma ve müsafirlik işlerini ayarlamak olan Rifâde'dir. Bu şerefli vazifeleri Peygamberimiz Aleyhisselâmın soyuna mensup kimseler yapıyordu. Hatta Efendimizin dedesi Abdülmuttalib'in, kaybolan Zemzem kuyusunu ve suyunu bulması büyük bir hizmet olmuş, itibarını da çok artırmıştı.
Fil Vak'ası (M. 571)



Mekke'nin manevî ve ticarî bir merkez halinde olması, Kâbe sebebiyle her taraftan insanların oraya akın ederek saygı göstermeleri, zaman zaman bazı hükümdarların dikkatlerini çekiyor, bunu önlemek için düşmanca fikirlere itiyordu. Habeşistan Devletinin Yemen Valisi olan Ebrehe de, insanları Kâbe ziyaretinden vazgeçirmek, Mekke'nin ağırlığını ortadan kaldırmak için San'a şehrinde Aklis veya Kulleys adında büyük bir kilise yaptırdı. insanların Kabe'yi bırakıp buraya gelmelerini sağlamak istedi. Ancak başaramadı. Üstelik Arapların bu kiliseye hakaret ettiklerini görünce, Mekke'ye yürüyüp Kâbe'yi yıkmak çılgınlığına düştü.
Ebrehe'nin Kâbeye Saldırması



Ebrehe, hazırladığı büyük bir ordu ile Mekke üzerine yürüdü. O zamanın âdetince uğur sayılan ve bugünün tanklarının yerini tutan büyük Mahmudî Fil'ini de ordusunun önüne kattı. Bu sebeple hâdise, tarihte Fil Vak'ası adıyla anılmıştır. Kabileler halinde dağınık yaşayan Araplar, yer yer Ebrehe'nin ordusuna karşı koymaya çalıştılarsa da, onu önleyemediler. Ebrehe'nin keşif için ileriye gönderdiği askerleri de, Mekke'lilerin nesini buldularsa, yağmalayıp getirdiler.

Mekke'lilerden bir sulh hey'eti, Ebrehe'ye gittiler ve mallarının geri verilmesini istediler. Hey'etin başında, o zaman Mekke şehrini idare eden Kureyş kabilesi reisi, Peygamberimiz Aleyhisselâmın dedesi Abdülmuttalip bulunuyordu. Yağmalanan mallar arasında, onun da 100 devesi vardı. Ebrehe, onların bu isteğine şaşırdı:

-"Ben, Kabe'yi yıkmak için geliyor ve bundan vazgeçmem için rica etmenizi bekliyorken, siz develerinizin derdine düşüyorsunuz?!" dedi. Böylece onları aşağı düşürmek istedi. Fakat Abdülmuttalip:

-"Ben, develerin sahibiyim ve onları istiyorum. Kabe'nin ise asıl sahibi var. O'nu O Yüce sahibi korur!" diye cevap verdi.

Ebrehe, yağmalanan malları geri verdikten sonra, ordusunu ve şöhretli filini Mekke üzerine yürüttü. Abdülmuttalib ise, Kabe'nin kapısına yapışıp göz yaşları ile duâ ettikten sonra halkı dağlara çekerek olacakları ibretle beklemeye başladı. Ebrehe, koca filinin Mekke üzerine gitmemekte direndiğini, ayaklarının kumlara saplanıp kaldığını, başka tarafa çevrildiği zaman koşarak yol aldığını görünce, küplere bindi. Bu sırada, Ebrehe ve askerleri Kur'an-ı Kerîm'in Fîl Sûresi'nde bildirildiği üzere, hiç beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar. Bir anda gökyüzünü kaplayan Ebabil kuşları, ağızlarında ve ayaklarında taşıdıkları küçük kızgın taşları düşman askerlerinin üzerine atıyorlar, bir nevi Ebrehe ordusunu havadan bombardıman ediyorlardı. Böylece koca ordu neye uğradığını şaşırdı, yara bere içinde perişan oldu. Çok az kişi kaçabildi. Onlar da aldıkları yaranın tesiriyle kısa zaman sonra öldü. Ebrehe de canını zor kurtarıp Yemen'e döndü ise de, çok geçmeden O da orada öldü. Kabe'nin sahibi Kabe'yi işte böyle korumuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
MEKKE SEHRI VE YUCE KABE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Her Zaman Anlamak İçin Dinleyin :: (¯`·._.·[ EDEBİYAT KÜLTÜR SANAT ]·._.·´¯) :: Tarih Aynası-
Buraya geçin: